Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Antakya Medeniyetler Korosu’ndan Mersin’de Dayanışma Konseri

Üç semavi din, farklı

Üç semavi din, farklı mezhep, kültür ve meslekten kişilerin bir araya gelerek kurduğu Antakya Medeniyetler Korosu, Mersin’de “El Ele Dayanışma Konseri” gerçekleştirdi. Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konsere, Başkan Seçer ve eşi Meral Seçer’in yanı sıra Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ve çok sayıda sanatsever katıldı. İçel Soroptimist Kulübü ile Mezitli Soroptimist Kulübü’nün organizasyonunda ve Mersin Büyükşehir Belediyesi, Yenişehir Belediyesi, Gelecek Okulları ile Sahil Martı Otel’in desteğiyle düzenlenen konser, yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Konserin başlamasından 4 dakika 17 saniye sonra şarkıya ara veren koro, “Sesimi duyan var mı?” diye seslendi. Koronun şefliğini üstlenen Yılmaz Özfırat, depremde koro olarak yaşadıklarını anlattı ve konsere gelerek dayanışmaya katkıda bulunan tüm Mersinlilere teşekkür etti. Konseri dinlemeye gelenler, depremlerde hayatını kaybedenlerin ve yıkılan şehirlerin görüntülerinin gösterildiği sırada gözyaşlarını tutamadı. Kimi zaman hüzne boğan, kimi zaman ise keyifli anlar yaşatan konser, katılanlara unutulmaz bir gece yaşattı.

Konserin ardından İçel Soroptimist Kulübü ile Mezitli Soroptimist Kulübü tarafından destek verenlere plaket takdim edildi. Büyükşehir’in de destek verdiği konserden elde edilen gelirler, Hatay’ı yeniden inşa etmek için kullanılacak.

Başkan Seçer: “Hatay’ın, eski günlerine döneceğini umut ediyorum”

 Konser sonrası konuşan Başkan Seçer, deprem ve deprem sonrası yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Depremin ilk anından itibaren deprem bölgelerinde çalışmalar yürüttüklerini belirten Seçer, “Depremin yarattığı enkazı Antakya’da, Defne’de, Samandağ’da, İskenderun’da, Arsuz’da ve daha birçok bölgede gördüm. Daha enkaz altında insanlar vardı. Tanrıya dua edelim böyle acılar yaşatmasın. Ama bizler yöneticiyiz. Elbette dualar kalbimizde, gönlümüzde, hissiyatımızda, ama kalem kâğıt bizim elimizde. İmzayı biz atarız, kararları biz veririz. Onlarca yıl öncesi başlayan ihmaller silsilesi, 6 Şubat sonrası hatalar silsilesiyle devam etti. Gayet doğal olan, evrensel bir vaka olan bir afet; felakete dönüştü” dedi.

Devletin ve devletin birer kurumu olan belediyelerin deprem bölgelerine ve depremzedelere yönelik desteklerinin yardım değil, kurumların asli görevi olduğuna dikkat çeken Seçer, “Bizler yardım yapmıyoruz. Sizlerden alınan vergilerle oluşturulan kaynağı kullanıyoruz. Kaldı ki bu kardeşlerimize konut desteğinden işyeri desteğine, barınacak yer desteğinden sağlıklı bir çevreye kadar, yaşam çarkının tekrar döndürülmesi için devletin yapacağı bütün işlem ve eylemler o devletin görevidir. Siz yıllarca, iletişim vergisi altında milyarlarca lira deprem vergisi ödediniz. Ancak sadece yurdum insanı değil, dünyanın her tarafından bölgeye insanlar yardım yaptı. Onun adı yardımdır, onlar kendi keselerinden yaptı. Bizler gibi devletin hazinesinden değil. Türkiye’nin bu gerçekle hareket etmesini isterim” diye konuştu.

CHP’li belediyelerin deprem bölgelerine ilk ulaşan belediyeler olduğunu vurgulayan Seçer, belediyeler üzerinden yapılan karalama kampanyalarından son derece rahatsız olduğunu söyledi. Seçer, “Elbette ki yardım yapacağız, elbette ki birbirimize sahip çıkacağız. Atatürk’ün ‘Benim şahsi meselem’ dediği Hatay’ın, eski günlerine döneceğini umut ediyorum. Bunu da beraber başaracağız. Hataylı kardeşlerimin hepsini kucaklıyorum ve sizleri çok seviyoruz” dedi.