Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Derşah NAR
Derşah NAR

CHP’yi Kim Yıpratıyor? Dışarıdan Değil, İçeriden Bakın

CHP’yi Kim Yıpratıyor? Dışarıdan Değil, İçeriden Bakın Derşah NAR yazdı…

Türkiye siyasetinde birçok parti zaman zaman iç çatışmalar yaşamıştır. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaşananlar artık sadece bir iç çekişme değil, toplumsal güveni zedeleyen, kurumsal hafızayı yıpratan bir sürece dönüşmüştür. CHP’yi dışarıdan ne bir parti yıkabilir ne de bir ideoloji. CHP, kendi kendini yıpratma konusunda fazlasıyla maharetlidir.

Özellikle son yıllarda parti içinde yaşanan bölünmeler, kişisel ihtiraslar ve güç mücadeleleri, toplumun gözünde CHP’ye olan güveni sarsmaktadır. 2023’teki olağan kurultay sonrası yaşananlar, sadece bir lider değişimi değil; bir vefa, ilke ve sadakat krizinin de yansıması olmuştur.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yıllarca omuz vererek, siyaseten büyüttüğü isimlerin bugün onu yok saymaları ya da daha da ötesi hedef almaları, sıradan bir siyasi rekabetin çok ötesindedir. “Baba-oğul ilişkisi” diye kamuoyuna sunulan bağların, birkaç ay içinde kişisel hesaplaşmaya dönüştüğüne hep birlikte şahit olduk. CHP’nin kurumsal aklı, bu kadar kolay harcanmamalıydı.

Kurultaydan sonra yaşanan gelişmeler, siyasi etik açısından da sorgulanmalıdır. Değişim isteyenlerin dilinden düşürmediği “gençleşme”, “yenilenme” gibi kavramların arkasında, ne yazık ki güç paylaşımı, koltuk hesapları ve hizipleşme gerçeği gizli. Partide yeni görev alanlar arasında, geçmişte bu yapıyı eleştirenlerin bugün aynı davranış biçimlerine yönelmesi ise en büyük hayal kırıklığıdır.

Daha da çarpıcı olan, bu süreçte CHP’nin kendi kurultayına açılan davalarla yüzleşmesidir. Oy karşılığında vaat edilen makamlar, belediyelerdeki görevlendirmeler ve para iddiaları… Bunların hiçbirini rakip partiler ortaya atmadı. Tümü, CHP’nin kendi içinden dillendirildi. CHP delegelerinin, parti yetkililerinin, il örgütlerinin birbirini mahkemeye vermesi, bu partinin artık sadece siyasi bir kriz değil, bir kimlik bunalımı yaşadığının kanıtıdır.

CHP’nin bir diğer büyük sorunu da kendi içindeki saygı kültürünü yitirmiş olmasıdır. Genel başkanlar değişebilir, liderler gelip geçebilir. Ancak CHP’nin tarihsel misyonu, kişisel hırsların çok ötesindedir. Dün yanında yürüdüğünüz bir lideri bugün sosyal medya üzerinden aşağılamak, yalnızca o kişiye değil, CHP’ye zarar verir.

Bütün bu tablo, partinin yalnızca içeriden yıpratıldığını ve rakiplere malzeme verildiğini ortaya koyuyor. “İktidar bizi hedef alıyor” söylemi, artık inandırıcılığını yitirmiş durumda. Çünkü CHP, kendi içindeki çürük yapıları temizlemeden, hiçbir dış müdahaleye karşı sağlam kalamaz.

Bugün CHP’de olması gereken en önemli şey “iç muhasebedir.” Kimsenin şahsi hırsları, partinin kurumsal geleceğinden daha değerli olmamalı. CHP, ancak özüne döner, Atatürk’ün mirasına sahip çıkar ve kendi içindeki etik çöküşe dur derse iktidar yolunda gerçek bir umut olabilir.

Aksi halde, iç çekişmelerle, hizip savaşlarıyla, kendi evlatlarının birbirini hançerlediği bir parti görüntüsünden öteye geçemez.

Ve ne acıdır ki… CHP’yi dışardan kimsenin yıkmasına gerek kalmaz.

 

DERŞAH NAR YAZDI…

Yazarın Önceki Yazısı

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER