Bir fıkra anlatayım size.
Bir adam, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama gibi pek çok yasa dışı iş yapıyor. Ama tek başına değil; sülalesiyle birlikte bu karanlık işlerin içinde. Paravan olarak da karısını adıyla güzellik salonu açıp, Türkiye’nin her yerine açıyorlar.Her anlarını sosyal medyada paylaşarak bu zenginliklerini gözler önüne seriyorlar. Doğum günlerinde birbirlerine lüks araçlar, uçaklar hediye ediyorlar. Hatta altın tozlu kahveler bile içiyorlar. Bu duruma bakınca insan gülmeden edemiyor komik olduğu için değil. Ama gülerken, ülkenin ekonomik durumunun ne kadar kötü olduğunu hatırlıyorsunuz.
Fıkranın sonu ise ironik: Foyaları ortaya çıkıyor, tutuklanıyorlar ve tüm mal varlıklarına el konuluyor. Ancak bu süreçte en komik olan şey, 9 ay sonra vergi kaçakçılığı ve kara para aklama suçları gibi ciddi suçlardan yargılanan bu çift için tahliye kararı verilmesi. Şaka değil, gerçek!
Başka bir olayda, halka hakaret suçundan 7,5 ay hapis cezasına çarptırılan bir kişi var. Suçları, cumhurbaşkanına hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek. 18 gün içeride tutulup serbest bırakılıyor, ardından mahkemesi görülüyor ve cezası 7,5 ay.
Bu durumu görünce, adalet sisteminin nabız mı yokladığını düşünmeden edemiyor insan. Toplumun tepkisini mi ölçüyorlar? Daha ne kadar bu saçmalıklara dayanabileceğimizi mi test ediyorlar herhalde?
Şimdi, adaletsizliğin diğer yüzüne bakalım. Açlıktan ekmek çalan insanlar içeride, sistemi eleştirenler içeride, gazeteciler içeride, avukatlar içeride… Aynı dönem, aynı yıl oluyor bunlar.
Hakimler cüppelere cep yaptırmış gibi görünüyor. Parayı veren düdüğü çalıyor, veremeyenin ise kapalı kapılar ardında hayatı geçiyor. Katiller, tecavüzcüler ve mafyalar ise serbestçe dolaşabiliyor.
Bu çifte standart, adaletin ne kadar taraflı ve yanlı işlediğini gözler önüne seriyor. Zenginlerin ve güçlülerin yargıdaki etkisi, adaleti sadece bir yanılsama haline getiriyor. Toplumun güvenini sarsan bu durum, sadece birkaç kişinin değil, tüm ülkenin sorunlarının yansıması. Türkiye’nin adalet sistemi, bu çifte standartlarla ve eşitsizliklerle yüzleşmeli ve gerçek adaleti sağlamak için reformlar yapmalıdır. Aksi takdirde, toplumda adaletin ne anlama geldiği konusunda ciddi soru işaretleri kalmaya devam edecektir.
YORUMLAR