Seçimler tamamlandı ve çıkan sonuçların değerlendirilmesi devam ediyor.
Mersin, Türkiye genelinde olduğu gibi, CHP’nin kalesi durumuna geldi.
Mersin’deki başarının mimarı Başkan Vahap Seçer ise, 5 yıl boyunca yaptığı başarılı hizmetler ve sağladığı kent birlikteliği ile tüm dikkatleri üzerine topladı.
Başkan Seçer’in başarısı ve yarattığı kentlilik bilinci algısı, tüm Mersin’e yayılmış durumda. Bir tek Allah’ın kulu olumsuz bir yorum yapmıyor.
Bu sadece Vahap Seçer’e gösterilen sevgi ve desteği anlatmıyor. Bu Mersin2in hizmet ittifakına ne kadar susamış olduğunu da gösteriyor.
Tek tek yapılan hizmetleri sıralamaya gerek yok. Her alanda bir devrim yaşanıyor.
Çevre düzenlemesinde, yol yapımında, alt yapıda beklenenin çok üzerinde bir dönem geçirildi.
Evet, sosyal hizmetlerde devrim yapıldı desek yeridir. Herkese dokunan ve toplumun ihtiyaçlarına yönelik hizmetler hep takdir edildi.
Öğrenciler Vahap Seçer’i çok sevdi. Çünkü hep onların yanında oldu. Hayatlarını kolaylaştıran hizmetleri sundu. Çamaşırhane, 10 TL’ye yemek, 1 TL’ye ulaşım, yurt, kütüphane, özgürleştirilmiş parklarda dinlenme ve konserler izleme fırsatı yarattı.
Mahalleler arasındaki hizmet ayrımcılığına son vermesi seçim sonuçlarına da yansıdı. Akdeniz’de CHP 30 bin oy alırken, Vahap Seçer’e 87 bin oy çıkabiliyor.
30 yıldır ihmal edilen Toroslar’da, müthiş bir destekle 97 bin oy alabiliyor.
Bu sonuçlara şaşırmamak lazım. Ayrımcılık yapmayan, kaliteli ve hızlı hizmetlerini halkın yaşamına sunan bir başkan elbette desteklenecekti. Halk artık uç siyasi akımlardan, partilerden uzaklaşıyor. MHP bu seçimde ideolojik davranmasının bedelini ödedi.
Vatandaşların milliyetçi duygularını sömürme taktiği tutmadı. Vatandaş hizmet ittifakı yaratan ve lider duruşuyla bir bir hizmetlerini sıralayan Başkan Vahap Seçer’i tercih etti.
AK Parti ve MHP taraftarları bile bu sonuçlara şapka çıkarırken, Burhanettin Kocamaz aldığı büyük hezimete rağmen, bir takım ve iftira sayılabilecek söylemlerine hala devam ediyor yorumları yapılıyor. Sanırım kendisinin ve partisinin çöküşünü gizlemeye çalışıyor. Bu kötü ve karalama söylemleri kendi partilileri tarafından da tepkiyle karşılanıyor gibi
Kocamaz adeta belediye çalışanlarının üzerinden siyaset yapmaya uğraşıyor. Daha mazbatalarını almadan bile Belediye Başkanları için, işçileri çıkarıyorlar söylemleri kışkırtıcılık, nifak, tahrik edici olarak dile getiriliyor.
Seçim boyunca kendi partisinden çok Cumhur ittifakına çalıştığı söylenen Kocamaz’ın Mersin’e zarar veren tavrı, kıskançlığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Hırsına yenilen Kocamaz, beslediği bir kaç gazetenin çarpıtmalarıyla teselli buluyor olabilir. Ama Mersin halkı tarafından bu gazetelerin bir bozguncu, karıştırıcı, hileci algısının oluştuğunu da göz ardı etmemelidir. “Solcu” geçinen “bir gazeteninde” çarpıtılmış manşetleri bile bu siyasi mevtalarının işine yaramadı.
Bu arada Vahap Başkan’ın takdir ettiğimiz tarafı da, bu kadar karalamaya, çamur atmaya, yalan ve iftiralara karşı siyasi çapsızları ve çakma gazeteleri hiç ciddiye almamasıdır. Tınlamıyor bile. Çünkü kapasite olarak muhatap almıyor ve halkın takdirine sunuyor. En çok da bu yönü beğeniliyor.
Dik duruşuyla, ağır başlılığıyla, ne söylediğini bilen edasıyla Vahap Seçer’in siyaseten mevta olmuş kişilere, dinozorlara dönüp bakmaması bile bir erdemliliktir.
Hele eski partililerin üstelik eskiden bakanlık yapmış insanların, durumu ortada. Kendilerini zaten tükettiler. Bir şey demeye bile gelmez. Caddelere verilen isimlerinin bile Mersin’in üzerinde bir yük olduğu dile getiriliyor.
Yeni yetme karıştırıcı kaçakların bile, Vahap Seçer’in başarısızlığı için karşı tarafta yer alması, kendi partililerine “Bir avuç alevi” zırvalaması da çok vahim.
Bazı siyasilerde ahlaksızlığın, kıskançlığın ve siyasi alanı ele geçirme niyetinin insanı ne hale getirdiği de açık görülüyor.
Tüm bu yaşananlara karşı bugün Mersin mutlu ve çok umutlu. Kocamaz gibi hırs ve komplekse kapılmış içi boş siyasilerin, kendi partisinin başarısızlığı üzerine kurgular geliştiren çapsız yeni yetmelere karşı, gerekli cevabı yine Mersin halkı verdi. Hem de ezici bir üstünlükle.
Kul hakkını yiyen, itibar çukurunda balçıkla cebelleşen, kara suratlı cahilleri Allah ıslah etsin. Başka ne denilebilir ki…
Fulya Bozkurt
YORUMLAR