Yeni bir eğitim-öğretim yılı başlarken, milyonlarca öğrenci üniversite kapılarını aralamanın heyecanını yaşıyor. Ancak bu heyecan, birçok öğrenci için yerini endişeye bırakıyor. Çünkü üniversite eğitiminin vazgeçilmez bir parçası olan barınma sorunu, her geçen gün daha da derinleşiyor. Yurt fiyatlarına gelen zamlar, kiraların astronomik seviyelere ulaşması ve özel yurtların fahiş ücretleri, öğrencilerin ve ailelerinin karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan biri haline gelmiş durumda.
Üniversiteye adım atan her öğrenci, eğitimine odaklanmak, kendini geliştirmek ve geleceğe hazırlanmak ister. Ancak ne yazık ki, barınma gibi temel bir ihtiyacın bile karşılanmasında yaşanan zorluklar, bu hedefleri gölgede bırakıyor. Devlet yurtlarının kapasitesinin yetersiz olması, birçok öğrenciyi özel yurtlara ya da kiralık evlere yönlendiriyor. Ancak burada da başka bir sorun karşımıza çıkıyor: Artan maliyetler.
Yaz mevsiminde tatil yapmak isteyen emekliler için KYK yurtlarını ücretsiz yapanlar, öğrencilere aynı toleransı maalesef ki göstermiyorlar. Bir ay ödemesi geçen öğrenciyi hemen çıkartabiliyorlar.
Özellikle büyük şehirlerde, ev kiraları son yıllarda neredeyse katlanarak arttı. Bir öğrenci için uygun fiyatlı bir ev bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Üstelik kiralık ev bulabilen şanslı azınlık için bile, bu süreç ciddi bir mali yük anlamına geliyor. Ev kiraları büyüksehirlerde çok daha fazla. Ailelerin bu maliyetleri karşılaması, özellikle de ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde, büyük bir mücadele gerektiriyor.
Barınmaya, ulaşıma, temel ihtiyaçlara gelen zamlar ne yazık ki öğrenim kredilerine gelmiyor.
Özel yurtlar ise başka bir tuzak.
Yüksek fiyatlarına rağmen, birçok öğrenci bu yurtlara mahkûm kalıyor çünkü başka bir seçenek bulamıyorlar. Eğitim hakkının, barınma gibi temel bir ihtiyacın bile karşılanamaması nedeniyle sekteye uğraması, geleceğimizin gençleri için kabul edilemez bir durumdur.
Bu koşullar altında, birçok öğrenci eğitim hayatını sürdürmekte zorlanıyor. Maddi zorluklarla boğuşan öğrenciler, eğitimlerine odaklanmak yerine, ay sonunu nasıl getireceklerini düşünmek zorunda kalıyorlar. Oysa ki öğrencilik yılları, gençlerin en verimli dönemleridir. Bu yılların kaygı ve stresle geçmesi, hem akademik başarıyı hem de kişisel gelişimi olumsuz etkiler.
Ne yapılabilir?
Çözüm önerileri ise belli. Öncelikle devlet yurtlarının kapasitesinin artırılması, bu sorunların en azından bir kısmını çözebilir. Ayrıca, öğrencilere kira desteği sağlanması ve özel yurtların fiyatlarının denetlenmesi gibi adımlar atılabilir. Üniversiteler ve yerel yönetimler de bu konuda daha aktif rol alarak, öğrencilere barınma konusunda destek olmalıdır.
Eğitim, bir ülkenin geleceğini şekillendirir. Bu yüzden, öğrencilere sunulan imkanlar, sadece bireylerin değil, toplumun da geleceğini belirler. Barınma gibi temel bir ihtiyacın karşılanamaması, eğitimin önünde büyük bir engel olarak duruyor. Bu engeli aşmak için, hem bireylerin hem de devletin ortak bir çaba içinde olması gerekiyor. Öğrencilerin daha iyi bir gelecek için mücadele etmesi beklenirken, onların bu yolda yalnız bırakılmaması gerektiği de unutulmamalıdır
YORUMLAR