Endişeye Mahal Yok…

Mersin Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor.
Operasyonlarla, sıkıştırmalarla, hedef gösterilmekle öne çıkarılmaya çalışılıyor.
Ne var ki, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı bu algı operasyonlarına karşı gittikçe kurumsallaşan, büyüyen, hizmeti geliştiren yapısıyla dim dik ayakta duruyor.

En önemlisi de, hizmetleriyle her kesimin takdirini toplayan, ayrımcılık yapmayarak her partiden vatandaşların desteğini alan, %45 ile 2019 da kazandığı seçimden %60’lık oyla herkesin desteğini alan ve bütün dikkatleri üzerine çeken bir Vahap Seçer var ortada.

Vahap Seçer, her alanda fark yaratıyor. Liderlik konumuyla gereksiz algı yaratanlara karşı işini yapmakla meşgul oluyor. En son SGK haczi karşısında;

“Endişeye mahal yok” diyerek yüreklere su serpti.

Hizmetler aksayacak mı diye endişe edenlerin korkusunu giderdi.

SGK’nın ilk olarak Mersin’i seçmesi de ilginç.

Bir çekememezlik var, kıskançlık var gibime geliyor. Büyük illerdeki geçmiş dönem AK Partililerin bırakmış olduğu SGK borçlarını da bir açıklasalar iyi olacak.

Ne adalet, ne hukuk, ne halkın konforu ve alacağı hizmet…

Tek gayeleri, algılarla saadet zincirini sürdürebilmek!

Mersin tek yürek olmuş ve geleceğe umutla bakıyor. Valisi iyi çalışıyor, Büyükşehir’i iyi çalışıyor, hava alanı açılıyor, liman büyütülüyor, şehrin çehresi değişiyor ve bir özgürlük kenti olarak Mersin adeta kıskandırıyor.

Bu olumlu gelişmeleri çok yakından tanıdığım AK Parti yönetici kadroları da kabul ediyor.

Ne var ki;

Yukarıdan gelen talimatlara bazıları uymak zorunda kalıyor. Bu talimatla hareket edenlerde pek memnun değil gibime geliyor.

Başkan Seçer’in “MEMNUNİYETLE” sürdürdüğü hizmetleri herkes takdir ediyor.

Siyasetin esiri olmuş, makamından, kazancından korkan bazı idarecilerin yapacak pek bir şeyleri yok zaten!

Mersin değişiyor ve gelişiyor. Hiçbir devlet kendi vatandaşının konforunun azalması için, kendi resmi kurumunun önünde engel olmamalı.

Kurumlar arası diyalog ve işbirliği olmalı. Bunun tersi yapıldığı zaman vatandaşın tepkisi daha sert olur.

Çünkü vatandaş parti ve siyasetten önce hizmet istiyor. Konforunun arttırılmasını istiyor. Bunun için vergiler toplanıyor. Yöneticiler iyi yönetsinler diye maaş alıyorlar. Ülkeyi yönetenler bu ülkenin sahibi değil, yöneticileridir. Bu ülkenin sahibi 85 milyon vatandaştır.

Vahap Seçer neden bu kadar yüksek oy alarak bütün dikkatleri üzerine aldı…

Vahap Seçer iyi bir yönetici olarak hizmet etti. Hem de hiçbir ayırım yapmadan. Mersin’de yaşayanların % 60’ının oyunu almak büyük bir başarıdır.

Bu başarıyı gölgelemek isteyenler, vatandaşların gözünde daha bir küçüldüklerinin farkında olmalılar.

Bu durumdan kendine vazife çıkaran idarecilerin bundan vazgeçmeleri lazım. İdareci değil, yönetici olmalarını istiyor vatandaş.

Özellikle Vahap Seçer bir yönetici olarak bu yaşananlara karşı tepkisini de gösteriyor.

Seçer, “Hayır, hizmetlerimiz devam edecek. Bakın bu belediye 5 yıl önce yeni kazanıldığında 537 milyon dolar borçla devralındı. Şu anda bu belediyenin 299.5 milyon dolar borcu var. 237 milyon dolardan fazla borcu azalmış. Bunun yanında hizmet yapmış. Bu kente 287 adet yeni otobüs kazandırmış. Yol yapmış, tarımsal destek yapmış, sosyal destek yapmış. Allah’ın yarattığı her canlının belediye başkanı ve belediyesi olmaya gayret etmiş. Bundan sonra da öyle olacak. Bu belediyenin toplamda 30 milyar TL bütçesi var. Bu belediye güçlü bir belediyedir. Sizler bizi 4 ay önce yüzde 60’a varan bir oy desteğiyle yeniden seçtiniz. Hiç merak etmeyin sevgili Mersinliler. Seçim öncesi söz verdiğimiz hizmetleri bir bir yerine getireceğiz. Endişeye mahal yok” Diyor Başkan Vahap Seçer

Kimse kendi hırs ve ihtirasları için değil, ülkenin güzelleşmesi, kalkınması için yöneticilik yapmalı.

Günümüzde yaşanan ağır ekonomik koşullardan, yolsuzluklardan, vekâlet savaşlarından uzak yaşamak istiyor. Vatandaşlar, ülkenin adaletli ve demokrasiyle yönetilmesin istiyor.