AK Parti genişletilmiş Mersin İl danışma kurulu toplantısını gerçekleştirdi.

Salonda oksijenin azaldığı, suratların asıldığı, moralsizliğin tavan yaptığı bilgileri geldi.

Bu moral bozukluğu içinde söylenenler elbette kırıcı, yorucu ve istenmeyen tarzda gelişebiliyor.

Hem de AK Partililer tarafından bile yadırganacak kelimeleri sarf etmek, acizliğin, çaresizliğin belirtileri de olabilir.

Ancak en ilginç tarafı, hırsız ev sahibi misali; Mersin Milletvekili Ali Kıratlı kendi bakanının Mersin konteyner limanı için yaptığı açıklamayı unutup, gündemi değiştirmek istemesi herkesi şaşırttı.

Konteyner limanı konusunda, Başkan Seçer’in kamuoyunu yanlış bilgilendirerek algı yarattığını ileri sürdü.

Kıratlı, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i neden hedef aldı.

Seçer ’de Mersin’deki tüm STK’lar, sendikalar, Odalar ve vatandaşlar gibi yıllardır oyalanan Mersin Ana Konteyner Limanının neden hala yapılmadığını ileri sürerek, Bakanlık yapmış Adana Milletvekili Ömer Çelik’in söylemlerine karşı bir açıklama yapmıştı.

Mersin kamuoyu bu karara karşı ayakta. Herkes bu karara, Adana Milletvekili Ömer Çelik’in açıklamalarına karşı çok daha sert ve yüksek itirazlar yaparken, neden Vahap Seçer hedef alınıyor.

Başkan Seçer, Mersin’in hak ettiği yatırımın Mersin’de yapılmasını arzuladıklarını dile getiriyor.

Seçer, “Mersin’in Mersin olmasına neden olan temel konu limandır. Mersin, Türkiye’nin güneyindeki en uygun ve stratejik noktalardan biridir. Bu kadar altyapı ve tarihsel birikimi olan bir şehirde ana konteyner limanı planlanması doğaldır,” diyor. Bundan doğal ne olabilir ki?

Seçer, Ana Konteyner Limanı ile ilgili çalışmaların devlet kurumları tarafından hazırlandığını ve Mersin’in fizibilite raporlarında birçok kriterin yer aldığını hatırlatıyor.

Seçer, bu raporların olumlu sonuçlar verdiğini ve limanın Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na alındığını belirtiyor.

Seçer, Mersin’in Doğu Akdeniz’in en önemli kenti olduğunu vurgulayarak, “Ana konteyner limanı için Mersin’den daha uygun bir yer düşünülemez. Liman, Ortadoğu’dan Kafkasya’ya kadar geniş bir bölgenin yüklerinin varış noktası ve dağıtım merkezi olacaktır,” Diyerek Liman olgusunun Mersin ile özdeştiğini vurgulamak istiyor.

Bunun adı algı yaratmak değil, ülke ekonomisine, kent yaşamına katkıdır. Kıratlı bunu anlamayacak kadar da boş bir siyasetçi değildir elbette. Bu algı söylemi siyaseten yapılıyorsa, Mersin paydasında buluşmak girişimlerinin de çok inandırıcı olamayacağı da bilinmelidir.

Seçer, “100 kilometre arayla iki ana konteyner limanı olması akla, tekniğe ve bilime aykırıdır. Mersin’in hukukunu koruma zorunluluğumuz var ve bu sadece belediye başkanlarının değil, milletvekillerinin ve STK’ların da görevidir,” açıklamasıyla, Adana’ya yapılacak yatırımlara karşı olmadıklarını, ancak teknik ve bilim gerçeklerinden de uzaklaşılmaması uyarısında bulunuyor.

Seçer bunları söylüyor. Mersin’i oyalamayın diyor. Net olun diyor. Yıllardır halkı ikna edemeyen açıklamaların netleşmesini istiyor.

Evet, bundan doğal ne olabilir ki? Bunun neresi algı yaratmak. Bu sadece Mersin’i sevmek ve Mersin’in gelişmesine katkı amaçlı mesajlardır.

Kıskançlık, başarının altında ezilme, bocalama psikolojisi siyasette prim sağlamaz.

Vahap Seçer başarılı bir belediye başkanı. Aynı zamanda Mersin halkının % 60’nın oyunu alarak rekor kırmış bir başkan. Kıratlı’nın Seçer’i algı yaratmakla suçladığı konuşması esnasında Ak Partililerin bile sessizliğe bürünmesi, Seçer’in Mersin’de yarattığı olumlu havanın bir göstergesi değil mi?

Yine bütün parti tabanlarının gönlüne girmiş, dürüstlüğüyle, çalışkanlığıyla, fedakârlığıyla kendini Mersin’e adamış bir başkandır Vahap Seçer.

Ali Kıratlı’nın Seçer’i hedef alması hepimizi şaşırttı!

Öyle görülüyor ki, Vahap Seçer’in her hizmet aşkı, yükselişi ve başarısı rakiplerinin düşüşü ve kıskançlığını doğuruyor. Bu doğru bir anlayış değil. Bu derece başarılı bir belediye başkanı daha da desteklenmeli ve her alanda güçlendirilmelidir.

Birlik olalım, tek ses çıkaralım, Mersin’i güçlendirelim sevdasıyla hiç bağdaşmıyor.

Tahmin ediyorum ki, Vahap Seçer bu suçlamaya tepki vermeyecektir. Çünkü Seçer, Mersin için daha fazla nasıl katkı sunarım çabası içinde, heyecanı içinde yoluna devam etmektedir.

Ali Kıratlı önce ilgili bakanlığın kamuoyuna net açıklamalarla bilgi akışını sağlamalıdır. Bütün Mersin Kamuoyu bu konuda yüksek sesle tepkisini gösterirken, bunu bir algı olayına indirgemek, Mersin’e yapılabilecek en büyük haksızlıktır.

Madem algı yaratılıyor. Bu kadar zaman içinde neden adım atılmadı. Neden “Mersin Konteyner Limanı”, “Doğu Akdeniz Konteyner limanı” oldu.

Mersin artık temiz siyaset yapılmasını istiyor. Mersin milletvekillerinin, tüm siyasilerinin ve yönetenlerinin de buna uymasını istiyor.
Bu kadar!