Kırmızı Kart – Derşah Nar Yazdı…

Allah aşkına, nedir bu Vahap Seçer’e yönelik gem vurma çabası?

Şüphesiz, CHP tarihindeki belediye başkanları açısından bakıldığında en iyi dönemlerinden birini yaşıyor.

Ancak aynı başarıdan CHP genel merkezi için bahsetmek ne yazık ki mümkün değil. Genel Başkan, herkesi heyecanlandıran bir müjde vereceğini duyurduğunda, bu açıklamayı Mersin’de yapacak olması beklentiyi daha da artırdı. Ancak duyurulan “kırmızı kart” kampanyası hayal kırıklığı yarattı.

Mersin halkı, 1924’ten bu yana ilk kez bir belediye yönetiminden bu kadar memnun.

Pamuk ipliğine bağlı, geçici projeler yerine uzun vadeli, kalıcı ve doğrudan vatandaşın yaşamına dokunan hizmetler sunuluyor. Fakat böylesine başarılı bir belediye başkanı varken CHP yönetiminin bu başarıyı daha fazla desteklemesi gerekirken, kırmızı kart gibi sembolik ve etkisiz bir kampanyayla gündem yaratması düşündürücü.

CHP, bugün büyükşehir belediyelerinin başarısıyla ayakta duruyor. Başta Mersin olmak üzere birçok büyükşehir belediyesi, halkın sorunlarını çözerek takdir topluyor. Bu başarıyı görmezden gelmek yerine CHP, politikalarını belediyelerin somut hizmetleri üzerine inşa etse çok daha etkili olur. Çünkü yereldeki bu başarılar, partinin halkla bağını güçlendiriyor ve güven oluşturuyor. Özellikle Mersin gibi çağdaş bir büyükşehir, bu konuda örnek teşkil ediyor.

Dikkat ederseniz, son zamanlarda Mersin ulusal medyada daha sık gündeme geliyor ve birçok isim Vahap Seçer’in başarılarından övgüyle bahsediyor. Haklılar da! Ancak bu övgülere rağmen, Seçer hem iktidarla hem de partisinin bir kısmıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Buna rağmen hizmetler aksamıyor. Emin olun, başka biri bu kadar engelle karşılaşsa çoktan pes ederdi. Ama Seçer pes etmiyor, çünkü bu memleket sevdası ve hizmet aşkı onu ayakta tutuyor.

Biraz da sesli düşünelim:

Sayın Genel Başkan,
Kırmızı kartı gösterdiniz. Peki, size neden yeşil kart gösterelim? Eğer bu sadece belediye başkanlarının başarılarına dayanıyorsa, Mersin halkının Vahap Seçer’e yeşil kart göstermesi için pek çok sebebi var.
Bu kampanya neden Mersin’de başlatıldı? Eğer etkili olacağını düşünseydiniz, İstanbul veya Ankara’da başlatmayı tercih etmez miydiniz? Yoksa yine Mersin’i mi seçerdiniz?

Sonuç olarak, bu kampanya Mersin’i ulusal medyada kötü bir stratejiyle gündeme taşıdı. Oysa burada yaşayan insanlar olarak bizler, bu başkanı seviyoruz ve hizmetlerinden memnunuz. CHP’nin yereldeki başarısını daha iyi değerlendirmesi, bu başarının üzerine strateji kurarak halkın güvenini tazelemesi gerekiyor. Mersin, bu başarı hikâyesinin en önemli parçalarından biri olabilir.

Vahap Seçer, halkın içinden biri olarak Mersin’i çağdaş ve yaşanabilir bir kent haline getirmek için mücadele ediyor. Bize düşen ise bu emeği takdir etmek ve karşısına çıkarılan engellere rağmen bu çabayı desteklemek. Çünkü ortada halkın sevgisini ve güvenini kazanmış somut başarılar var. CHP, eğer yereldeki bu başarıları temel alarak politika geliştirme yoluna giderse, iktidar yolunda daha sağlam adımlar atabilir.

DERŞAH NAR