Mersin Sahipsiz Değildir… Derşah NAR Yazdı…

Başkan Seçer’in balık çiftlikleri ile ilgili çektiği video yüreğimize su serpti. Mersin artık eski Mersin değil. Tüm kent dinamikleri bir araya gelebiliyor.

Son günlerde Mersin Milletvekillerinden bazıları da sorumlu davranarak milletin verdiği yetkiyi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorlar.

Bunlardan Mersin Milletvekili Gülcan KIŞ, çok başarılı bir muhalefet yapıyor. Muhalefet derken, sadece eleştirmiyor. Yapılması gereken ve yıllardır ihmal edilen hizmetleri gündeme taşıyor ve takipçisi oluyor. Yine CHP Milletvekillerinden Talat Dinçer ara sıra sorunları gündeme taşımaya çalışıyor. DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen de, Meclis Genel Kurulunda Balık çiftlikleri ile ilgili tepkisini dile getirdi.

Gülcan KIŞ, Ana konteyner limanını soruyor ve net cevap bekliyor. Cevap alamayınca takip ediyor, ısrar ediyor. Sonunda ilgili bakanın ağzından Mersin için hayati önem taşıyan Mersin Ana konteyner limanının Mersin’de yapılacağı cevabını alıyor. Bundan sonra hep birlikte verilen bu sözlerin takipçisi olacağız tabi ki.

Hükümet kanadının milletvekilleri ise nal topluyor. Tık ses yok. Biri atamalarla uğraşıyor, diğerinin başı diploma skandalıyla belada. Ne yarım kalan yatırımların tamamlanması gayreti ne de çevreye verilen zararlı yatırımlara karşı tek eleştiri yok.

Hiç bir dönemde siyaset bu kadar kirletilmemişti.

Geçen dönemlerde Mersin eski milletvekillerinden Hacı Özkan, Ali Er,  yer yer Mersin’in sorunlarını ilgili bakanlıklar nezdinde gündeme getirmiş ve yatırımların tamamlanması, balık çiftliklerinin denizimizi kirletmesini engelleme girişimleri olmuştu.

En etkili ses ise, yine Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ’den geliyor.

Net duruşuyla herkesin takdirini toplayan ve hizmetleriyle halkın sevgisini kazanan Seçer, balık çiftliklerine karşı görüşlerini video görüntüsüyle Türkiye’nin gündemine taşıyor.

Mersin bu kadar da sahipsiz değildir diyor Vahap Seçer. Mersin’i bu tür kirli yatırımlara karşı sonuna kadar savunacaklarını söylüyor. Başka bölgelerin kirli yatırımlarının Mersin’e kaydırılmasına bir anlam veremediklerini ve buna karşı tüm hukuksal mücadeleyi sürdüreceklerini söylüyor.

Çok açık ve net. Her alanda takdir edilen Seçer, bu tür gereksiz girişimlere karşı olduğunu da herkese bildiriyor. Hem de tüm kent bileşenleriyle birlikte bunu yapacaklarını belirtiyor.

İyi ki Vahap Seçer gibi Başkanımız var, Gülcan KIŞ gibi vekilimiz var.

Marmara havzasında denizi kirletir diye alınmış olan balık çiftlikleri ruhsatının rotası değiştirilerek yönü Mersin’e çevriliyor.

Neden Bodrum değil, Ege’nin diğer sahilleri değil de Mersin?

Ayrıca bu kirliliği yaratan yatırımın Mersin dışında hiçbir yerde yapılmaması lazım. Doğal seleksiyon koşullarında üretim yapılsın.

15 – 20 işçi çalıştırılacak yerde, istihdam yaratılıyor, yasal bir engel yok gibi bahaneler ise, sadece açgözlü tüccarlar gibi davranmaktan başka ne olabilir ki.

Bu tür çevresel sorunları göz ardı etmek, topluma karşı büyük saygısızlık olmaz mı?

Mersin bu konuda tek vücut olmuş durumda. Mersin artık 5 -10 aktivist çevrecinin her gün okudukları ve etkisiz kalan bildirilerin ötesinde, tüm kamuoyuyla birlikte ses çıkaracak duruma geldi artık.

Haydi Mersin;  sahiline, doğana, şehrin değerlerine dört elle sarıl. Bu güzel sahillerimizin ve ülkemizin kirlenmesine karşı dik dur.