Zamda Zam, Zamada Zam

Yeni haftadan zamlara selam. Gün olmuyor ki zamsız geçsin. İnsanoğlu her şeye alışıyor, zamlara da alıştık ziyadesiyle. Rahmetli Kemal Sunal’ın Orta Direk Şaban filmindeki sahne aklıma geliyor bu günlerde. Her gün gelen zamlara alışan Şaban, bir gün yine kahveye gidiyor. Çaya zam gelmediği duyunca deliriyor tabi kalkıp sevinçten oynuyor ve bayılıyor. Tedavi için gelen doktor neden bayıldığını öğrenince oda deliriyor. Kemal Sunal hep filmlerinde halkı anlattı. Ekmek, doğalgaz sıralarını, geçim sıkıntısını, insan ilişkilerini kısacası 80’leri 90’lari Kemal Sunal filmlerinde gördük. Ondan öğrendik. Eskiler güzeldi palavralarını da yemiyoruz yani. O zamanlarda zam zam diye geçti. Gün geçti devir değişti, teknoloji değişti. Ama zamlar hiç değişmedi. Yine açlık yine sefalet. Çocukken çok gülmüştüm o filmlere, komik gelmişti.

Anlamamıştım. Şimdi anlıyorum babamın neden gülmediğini.

Pazartesi sendromu vardı bir ara zam sendromuna dönüştü. Markete gitmeye korkar olduk. Fiyatlar aldı başını gidiyor. Ekmek 10 TL. Sigara bu günkü zamla en uygunu 53 TL.
TURK-İŞ haziran açlık ve yoksulluk sınırı 61.820,10 TL. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti” aylık 24.614,20 TL. Dışarıda yemek yiyemiyoruz zaten, en ucuz tavuk döner 100 TL. Domatesin kilosu 39 TL. Kuru ekmek soğanla günü geçirirsek, fatura ve kiraları ödeyebiliriz inşallah.
Kiraya zam,
Elektriğe zam,
Suya zam,
Petrole zam,
Domatese, bibere zam,
Ekmeğe zam,
Sigaraya zam,
Zamda zam,
Zamada zam,
Zam zam zam…
Maaşa zam yok, emekliye yok,
İşçiye zam yok, öğrenci bursuna zam yok…
Kemeri sıkmaktan açılacak delik bile kalmadı. Genç yaşımızda saçlara aklar düştü ya. LGS, YKS,KPSS. Çalış çalış kitap kalmadı, alacak parada yok zaten. Ankara’da dayım da yok…

Eee bizim hayallerde yalan oldu tabi. Hani var ya şu dünyayı gezme hayali. Bırakın dünyayı memlekete gidemiyorum. 1000 TL yol ücreti. Tek yön . Bin TL…