RASYONEL ZEMİN HAYALİ PEŞ PEŞE ZAM !

Yeni hazine ve maliye bakanı, atandığı gün önemli açıklamalarda bulundu ve ülkeyi “rasyonel bir zemine” döndürmekten başka çareleri kalmadığını söyledi. Şeffaflık ve öngörülebilirlik vurgusu yaparak sosyal refahı artırmayı hedeflediklerini belirtti. Ancak, atandığı günden bu güne yaşananlar, maalesef halkın hayal kırıklığı ve umutsuzluğunu artırdı.

********

“Bizim temel hedefimiz toplumsal refahı yükseltmek” sözlerinin ardından, zam yağmuru olarak nitelendirebileceğimiz artışlar peş peşe geldi. Elektrik, doğal gaz, akaryakıt ve birçok temel ihtiyaç maddesine yapılan zamlar, halkın sırtındaki yükü daha da ağırlaştırdı. Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar zaten vatandaşların sırtındaki yükü ağırlaştırırken, bu zam adımları, “rasyonel politikalar” bahanesiyle mazur gösterilmemeli.

********

Şeffaflık ve öngörülebilirlikten bahseden bakan, vatandaşların bu artışları nasıl öngörebileceğini açıklayabilir mi? Rasyonelliğin göstergesi olarak nitelendirilen politikaların, vatandaşların yaşamını daha da zorlaştırdığı bir gerçek. Halkın refahını artırmak için atılması gereken adımların, tam aksine daha fazla yük getirdiği açıkça görülüyor.

********

Bakanın “Enflasyonla mücadele temel politikamız olacak” sözlerini hatırlıyoruz. Ancak, yapılan zamlarla birlikte enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi hedefine ulaşmak mümkün mü? Şu anda vatandaşlar, artan fiyatlar ve zamlar yüzünden günlük yaşam mücadelesi veriyor. Vergi zamları alım gücünü doğrudan etkileyecektir. Bu politikalarla enflasyonun düşmesini beklemek gerçekçi değildir.

********

Hükümetin “toplumsal refahı yükseltme” hedefi, söylem ve eylem arasındaki çelişkiyi ortaya koyuyor. Vatandaşlar, artan fiyatlar ve hayat pahalılığı ile boğuşurken, bu politikaların nasıl refah getirdiğini anlamak mümkün mü?. Şeffaflık ve öngörülebilirlik, halkın yaşam standartlarını yükseltmek için önemli faktörlerdir, ancak yapılan adımların tam aksine daha fazla zorluk getirdiği açıkça belli.

********

Yeni hazine ve maliye bakanının sözlerine kulak vermek yerine, vatandaşların yaşadığı gerçeklerle yüzleşmek gerekiyor. Rasyonellik adı altında yapılan bu politikalar, halkın hayatını daha da zorlaştırdı. Söylemlerle değil, somut adımlarla ve halkın ihtiyaçlarına uygun politikalarla ülkenin rasyonel bir zemine dönüşeceği gerçeğini görmeliyiz. Unutmayalım ki, halkın refahı ve yaşam kalitesinin yükselmesi, sadece sözlerle değil, gerçekçi ve etkili adımlarla mümkün olacaktır.

Derşah Nar Yazdı…