Vizyona Giren Filmler ve Sosyal Medyanın Gençleri Eşcinselliğe Yönlendirmesi: Estetik Endüstrisinin Yükselişi

Sevgili okuyucular,

Son yıllarda vizyona giren filmler ve sosyal medyanın etkisiyle toplumda önemli değişimler yaşanıyor. Bu durumun, özellikle gençler üzerindeki etkileri göz ardı edilemez bir boyutta ve toplumun geleceğini de etkileyebilecek önemli bir konu. Son dönemdeki film ve dizi yapımlarının, eşcinselliği normalleştirme çabalarının, maalesef birçok gencin cinsel yönelimleri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Özellikle gençlerin sosyal medya platformları üzerindeki etkisi büyük. Bu platformlar, gençlerin kimliklerini şekillendirdiği ve diğerlerinin yaşam tarzlarına yönlendirdiği bir yer haline geldi. Gündelik hayatımızda sürekli karşılaştığımız estetik merkezleri, güzellik cerrahları ve benzeri reklamlar ise gençlerin güzellik algısını ve cinsel eğilim değişimini büyük ölçüde etkilemekte.

Bu durum, gençlerimizin geleceğini tehlikeye atabilir. Estetik endüstrisinin yükselişi, gençleri fiziksel görünümü değiştirmeye yönlendirirken aynı zamanda bir kimlik arayışına sürüklemekte. Toplumda kabul görmek ve beğenilmek arzusu, eşcinsel kimliğe sahip olmayı düşünmeyen, hedeflemeyen gençleri zor durumda bırakıyor ve kimlik karmaşası yaşamalarına neden oluyor.

Bu noktada, ebeveynler, öğretmenler ve toplumun diğer paydaşları olarak gençlerimizi desteklemek ve anlamak önemlidir. Onlara sevgi ve destek vermek, onların geleceğini şekillendiren önemli bir etken olacaktır. Aynı zamanda eğilimin farkına varıldığı anda bir uzmandan destek alınmalı…

Ayrıca, medya ve sosyal platformlardaki içeriklere dikkat etmek, eşcinselliği normalleştirme çabalarına karşı farkındalık yaratmak gerekir. Gençlerin izlediği filmler ve takip ettiği içerikler, onların dünya görüşlerini ve kimliklerini şekillendiren önemli etkenlerdir. Dolayısıyla, bu platformlardaki içeriklerin çeşitliliği ve toplumsal davranış değişikliğinin kabulü önemli bir rol oynamaktadır.

Unutmayalım ki, her bireyin kimliğiyle barışık olma hakkı vardır. Estetik endüstrisinin baskılarına ve çıkarlarına boyun eğmeksizin, herkesin kendi kimliğini koruma hakkı vardır. Lütfen bu büyük pazarın ekmeğine yağ sürmeyelim. Toplum olarak, gençlerimizi anlayışla karşılayarak ve onlara sevgiyle yaklaşarak, geleceğin daha hoşgörülü ve anlayışlı bir toplum olması için katkıda bulunmamız gerekirken tehlikenin farkında olalım.

Saygılarımla,

Derşah Nar