Küreselleşme ile birlikte mekânsal olarak küresel, bölgesel ve yerel ölçekteki gelişmeler arasında bağlantıların arttığı görülmektedir.
Dünya ekonomisinde, özellikle 1950 sonrası küreselleşme adını verdiğimiz süreç ülkelerin ekonomik açıdan birbirlerine daha bağımlı hale gelmelerine neden oldu. Bu süreçte teknolojik gelişmeler, uluslararası ekonomik sistem, kurumlar ve izledikleri politikaların önemli bir rolü bulunuyor.
Gelişmekte olan ülkeler Dünya Bankası, Uluslararası para Fonu, Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği gibi küresel ve bölgesel kurumların ekonomi politikalarını benimsemek durumunda kaldılar. Ulusal politikalardaki değişimler ise ülkelerin kendi içerisindeki yerel bölgeleri önemli ölçüde etkiledi. Ayrıca yerel bölgeler ulusal sınırların dışındaki bölgelerle rekabet etmeye başladılar.
2000 sonrası dönemin en önemli özelliği küresel ekonomik ve siyasi sistemdeki istikrarsızlıkların hız kazanması, siyasi ve ekonomik krizlerin iç içe girmesi ve hızlı bir şekilde ülkeler arasında yayılmasıydı.
İşte bazı önemli küresel gelişmeler:
– 2005’te Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik müzakerelerinin başlaması ve bağlantılı idari reformlar,
– 2008 küresel finansal krizi ve 2010 yılından itibaren Avrupa ülkelerinde finansal krizin etkili olması,
– 2011 yılından itibaren Suriye iç savaşı’nın başlaması ve arkasından kitlesel göç hareketlerinin artması,
– 2013 yılı ile birlikte Çin’in önderliğinde Asya merkezli Bir Kuşak Bir Yol olarak adlandırılan yeni bir ticaret yolu projesinin başlatılması,
– 2015’te iklim değişikliği ile mücadele kapsamında uygulamaya giren Paris Anlaşması ve Türkiye’nin 2021 yılında Anlaşmayı onaylaması,
– 2018’den itibaren Çin ve Amerika arasında ortaya çıkan ticaret savaşları,
– 2020 yılından itibaren Covid-19 küresel pandemisi,
– 2014 yılında Kırım’ın işgaliyle başlayan ve 2022 yılında sıcak savaşla sonuçlanan Rusya Ukrayna savaşı.
Küresel gelişmeler Türkiye ve Mersin’i nasıl etkiliyor?
Küresel ekonomide Afrika ve Asya bölgelerinin gelişmesi sonucu, ekonomik faaliyetlerin Doğuya kayması Türkiye’yi Doğu ve Batı arasında ekonomik bir merkez durumuna getiriyor. Akdeniz ve Karadeniz’in önemi artarken kıyı bölgeleri hızlı bir değişim ve gelişme ile karşı karşıyalar. Mersin tarihsel özellikleri, ekonomik yapısı ve bölgesel konumu nedeniyle bu küresel gelişmelerden doğrudan etkileniyor.
Mersin dışa açık bir şehir ve Çukurova bölgesi içinde Adana ile yakın ekonomik bağlantıları var. Avrupa Birliği’ne tam üyelik süreci sonrası oluşturulan TR62 alt bölgesi kapsamında Çukurova Kalkınma Ajansı’nın kalkınma politikalarına bağlandı.
Dış ticaret, turizm, enerji, ulaşım ve tarım sektörleri de Mersin’in küresel ve bölgesel gelişmelerden etkilenmesini sağlıyor. Nükleer enerji yatırımı nedeniyle Rusya, Orta Koridor ticaret yolu girişimleri nedeniyle de Çin ile ekonomik ilişkiler kent gündeminde ağırlık kazanmaya başladı. Ayrıca kitlesel göçlerle birlikte sosyal uyum sorunları ortaya çıktı.
Paris Anlaşması’nın uyum politikaları özellikle tarım ve dış ticaret sektörleri üzerinde etkili olacak görülüyor.
Yeni dönemde Mersin’de başta dijital altyapı olmak üzere hizmet sektörlerinin hızlı gelişmesi gerekiyor. Kapsayıcı sosyal politikaların aciliyet kazandığı görülüyor.

Doç.Dr. Pınar Yardımcı
YORUMLAR