Nöbetçi Eczaneler
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, yerel yönetim anlayışında hizmeti, liyakati ve toplumsal faydayı önceleyen bir duruşun sembolü haline gelmiştir. Kenti ideolojik değil, insani ve sosyal ihtiyaçlar ekseninde yöneten Seçer, altyapıdan çevreye, ulaşımdan sosyal destek projelerine kadar hemen her alanda somut hizmet üretmiş, bu üretken tutumu sayesinde farklı görüşlerden vatandaşların da güven ve takdirini kazanmıştır.
Ancak, ne yazık ki siyaset tarihimizde sıkça görülen bir olgu bugün de Mersin özelinde kendini göstermektedir: Hizmet yerine gruplaşmayı, başarı yerine dedikoduyu tercih eden bir anlayış. Özellikle bazı merkez ilçe belediyelerinde, liyakatten uzak, adam kayırmacı ve etik dışı uygulamaların varlığı kamuoyunda sıkça dile getirilmektedir. Halkın beklentisi hizmetken, bazı yerel aktörlerin kişisel ikbal ve siyasi hesaplarla hareket etmesi, Mersin gibi dinamik bir kentte gelişimin önüne set çekmektedir.
CHP Mersin yapılanması içinde son dönemde Ali Başarır, Alpay Antmen, Cengiz Gökçel, Tamer Güner, Ali Boltaç gibi isimlerin oluşturduğu klikleşme iddiaları, partinin birlik ruhuna zarar vermekte, üstelik bu çatlakların asıl kazananı muhalefet partileri olmaktadır. Bu tür iç çekişmeler, halkın gözünde CHP’nin hizmet kimliğini gölgeler ve yerel siyasetin etik değerler temelinden uzaklaşmasına yol açar.
Alpay Antmen ve Cengiz Gökçel geçmiş dönemlerde milletvekilliği yaptılar. Bırakın diğer vatandaşları CHP tabanına sorsalar bu adamlar görevdeyken ne yaptıkları belli değildi.
Vahap Seçer ise tüm bu tartışmaların dışında kalmayı, “işine bakmayı” tercih ediyor. Çünkü o, kentin gelişimini bireysel hırsların değil, toplumsal uzlaşının üzerine inşa ediyor. Bu tavır, aslında bir siyasi bilgelik göstergesidir. Hizmetle halkın kalbini kazanmanın, polemiklerledeğil projelerle anılmanın, demokratik olgunlukla hareket etmenin örneğidir.
Özellikle Tarsus’ta konuşulan Ali Boltaç’ın ikili tutum iddiaları da siyasette samimiyet testinin önemini hatırlatıyor. Kamuoyu, dürüstlüğü ve tutarlılığı ödüllendirir; ikiyüzlülüğü, çıkarcı davranışları ve hizipleşmeleri ise affetmez. Halk, artık kimlerin gerçekten çalıştığını, kimlerin yalnızca konuştuğunu açıkça görüyor.
Mersin, bir dönüm noktasında.
Bu kentin geleceği, kişisel hesaplara değil, ortak akla, toplumsal dayanışmaya ve etik değerlere bağlıdır. Vahap Seçer’in temsil ettiği bu anlayış, sadece Mersin için değil, Türkiye’deki yerel yönetim kültürü için de umut verici bir örnektir.
Sonuç olarak, parti içi rekabetin, hizmet üretimini gölgeleyen bir savaşa dönüşmemesi gerekir. Çünkü siyaset, kavga değil, uzlaşma; ayrışma değil, birliktir. Mersin’in ihtiyacı, koltuk hesapları yapan değil, geleceğe yatırım yapan liderlerdir.
3 günlük Tarsus Uluslararası Festival’de gördük ki; Vahap Seçer halkın gönlünde taht kurmuş.
Bu gönül yolculuğuna engel olanlar mutlaka mahcup olurlar.
Benden söylemesi…
YORUMLAR