SEÇİM VE KARA PROPAGANDA…

Seçimlere bir gün kaldı. Akla karayı göreceğiz.

Bu seçim halkın duyarlılığı, hizmete bakış açısı, tercihleri ve en önemlisi kentlilik bilinci açısından çok önemli göstergeleri önümüze koyacak.

Kara propagandaların etkisi, yalan, yanlış bilgilendirmelerin vatandaş nezdinde ne kadarının ciddiye alındığı, liyakat ve hizmetin ne derece önemsendiğinin sonuçlarını da göreceğiz bu seçimde.

Geçmiş dönemleri saymaya bile gerek yok. Belediyecilikten öteye alışılagelmiş rutin hizmetler bile tam anlamıyla yapılamamıştı.

Kocamaz’ın heba edilen 5 yılını anlatmaya bile değmez. Boşa giden zaman ve savurganlığın, yolsuzluğun, iş bilmezliğin, ayrımcılığın tavan yaptığı bir kara dönem.

Vahap Seçer’in son 5 yılını değerlendirdiğimizde; başarı var, liyakat var, dürüstlük var, adalet var…

Vahap Seçer’in 5 yılının 2 yılı pandemi ve deprem felaketinin yarattığı sıkıntılıgünlerle geçti. Buna rağmen yapılan hizmetler herkesin takdirini topladı.

Bir taraftan deprem ve pandemi süreci, öte yandan her mecliste muhalefetin bile dile getirdiği Kocamaz döneminin enkaz ve 3 milyarı aşan borçları…

Bu zaman kaybı ve bırakılan borçlara karşı; Vahap Seçer yönetiminin hem borç ödemesi hem de tüm Türkiye’nin gündemine taşınan başarılı hizmetleri, tüm dikkatleri Mersin’e çevirdi.

Bu hizmetleri ve başarıyı hiçe sayarak iftira, yalan, çarpıtma gibi demeçleri vermek ve göz ardı etmek, Mersin’e ihanet etmekten başkan bir şey olabilir mi?

Nankörlük ve Mersin’e ihanet edenleri vatandaş seçimde işaret edecek. AK’lakara ortaya çıkacak.

Biz hizmet ittifakını sürekli gündeme getiren Vahap Seçer’in toplumun bütün kesimlerinden aldığı desteği görüyoruz. Konuştuğumuz bir tek Allah’ın kulu, Vahap Seçer için olumsuz konuşmuyor. Kendisini Mersin’e adamış biri olarak görüyor.

Şaibelerden uzak, dedikodulara cevap vermeyen, Kocamaz gibi kıskanç siyasilerin yersiz ve gereksiz açıklamalarına dönüp bakma gereği bile duymayan Vahap Seçer; dik duruşuyla, kurumsal yönetme anlayışıyla, Mersin ve insan sevgisiyle rüzgârı arkasına almış, çok daha güzel eserler yaratarak, ileriye doğru odaklanmış durumda.

Cumhur ittifakının adayı Serdar Soydan, Pamukluk barajını tamamlayarak suyu ucuzlatacağını söylüyor. Oysa Pamukluk barajı bitmiş ve DSİ ile Büyükşehir Belediyesi protokol yapmış, Pamukluk barajından suyu isale hattıyla Mersin’in her tarafına taşıma projesini başlatmış.

Büyükşehir ise, arıtmayı yaparak bir tek kuruş elektrik parası ödemeden suyu cazibeyle musluğumuza kadar getirecek süreci başlatmış. Anlaşılan Soydan’ın ya bunlardan haberi yok ya da yanlış bilgilendirilmiş.

Mersin’den haberi olmayanlar, siyasetin asaletini hiç edenler, bilgi edinmeyi bile ihmal edenlerin başvuracağı son iş, kara propaganda olur tabi.

Kırsal kesimde vatandaşların kafasını karıştırmaya başladılar. Vahap Seçer sevgisi, ilgisi ve desteği rakiplerini korkutmuşa benziyor. Yarın seçim günü yine bildiri dağıtarak yalan, iftira dolu mesajlarla halkın iradesine müdahale edebilirler. Her zaman başvurdukları yöntemler olduğu için, vatandaşların bunları ciddiye alacağı da yok.

Köylerde kara propaganda yapmak körlüktür, samimiyetsizlik ve çapsızlıktır. İftira ve kara propaganda yapmak korkaklıktır. Kocamaz’ın her defasında kendi partisine oy istemesi yerine Cumhur ittifakını destekleyen tavrı, hazımsızlığı, korkaklığıve kendisini gündemde tutmak için yaptığı konuşmalar kıskançlığın dışa vurumudur.

Vatandaşlar, Serdar Soydan’ın mesnetsiz eleştirilerini; heyecanına, acemiliğine bağlıyorlar. Bu kadar başarılı ve kalıcı hizmetleri görmemezlikten gelmesini ise, çaresizliğinin göstergesi olarak değerlendiriyorlar.

Pazar günü seçim sonuçları açıklandığında; İftira atanlar, kara propaganda yapanlar, CHP içindeki yezitler, çakma sansasyonel gazete ve yine çakma solcu geçinen gazteciler, çıkarcılar ve kör olmuş yürekler ne düşünecek diye sormadan edemiyoruz.

Siyasetinde bir asaleti olmalı. Yarışmanın da bir adabı olmalı. Çalışan ve hizmet üretenin hakkını vicdana göre verebilme olmalı.

Bu kadar başarılı bir belediye başkanına karşı yalan, iftira ve kara propaganda yapmak; korkaklık ve kıskançlıktan başka bir şey olamaz.

Haydi hayırlısı…