Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Derşah NAR

Geçmişten Günümüze Türkiye-Suriye İlişkileri: Savaşlar ve Diplomasi

Tarihsel olarak sıkça dostluk ve çatışma arasında gidip gelen bu ilişkiler, son on yılda Suriye İç Savaşı ile birlikte daha karmaşık bir hale geldi. Bu yazımda, Türkiye ve Suriye’nin ilişkilerini tarihsel perspektifte ele alarak, günümüzdeki durumlarını anlamaya ve anlatmaya çalışacağım.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

Suriye ve Türkiye arasındaki ilişkilerin kökeni, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanmaktadır. 1516 yılında Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık Savaşı’nda Memlük Devleti’ni mağlup etmesiyle Suriye, Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde Suriye, imparatorluğun önemli eyaletlerinden biri olarak yönetilmiş ve ticaret, kültürel alışveriş, yönetim açısından İstanbul ile sıkı bağlar kurmuştur.

Osmanlı’nın Çöküşü ve Modern Dönem

Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı sonrasında çökmesiyle birlikte, Orta Doğu’da yeni devletler ve sınırlar ortaya çıkmıştır. 1916 yılında imzalanan Sykes-Picot Anlaşması, Orta Doğu’nun İngiliz ve Fransız mandaları arasında bölünmesine yol açmış ve Suriye, Fransız mandası altına girmiştir. Bu dönemde Türkiye ve Suriye, farklı siyasi ve ekonomik sistemlere sahip iki ayrı ülke olarak yollarını ayırmışlardır.


Sykes-Picot Anlaşması, I. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916’da Kût’ül-Amâre Kuşatması sonrasında İngiliz kuvvetlerinin Osmanlı Devleti’nin 6. Ordusu karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra, 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya ve Fransa arasında yapılan ve aynı yılın Ekim ayında Rusya tarafından onaylanan, Osmanlı Devleti’nin Orta Doğu’daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli antlaşmadır. Kaynak : Wiki

 

Bağımsızlık Sonrası Dönem (1946-1980)

Suriye, 1946 yılında Fransız mandasından bağımsızlığını kazanmıştır. Bağımsızlık sonrası dönemde, Türkiye ve Suriye ilişkileri zaman zaman gerilimli, zaman zaman dostane olmuştur. İki ülke arasındaki ilişkilerde en önemli konulardan biri Hatay’ın Türkiye’ye katılması olmuştur. TBMM, 7 Temmuz 1939‘da kabul ettiği bir yasa ile Hatay‘ın Türkiye’nin bir ili olduğunu karara bağladı. 23 Temmuz 1939 tarihinde de Fransız birlikleri Hatay‘ı terk etti. Atatürk, Hatay‘ın bağımsızlığını vefatından önce görebilmişti. Ancak Hatay‘ın Türkiye’ye katılımı Atatürk’ün vefatından sonra gerçekleşebildi. Hatay, Türkiye’ye katılmış, ancak Suriye bu durumu hiçbir zaman tam olarak kabul etmemiştir.

1960’lar ve 1970’ler boyunca, Türkiye ve Suriye arasında su kaynakları ve sınır güvenliği konularında çeşitli anlaşmazlıklar Pkk terör örgütü hareketlerine destek vermesi, ilişkileri olumsuz etkilemiştir.

1980’ler ve 1990’lar: PKK ve Su Sorunu

1980’ler ve 1990’lar, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerin en gergin dönemlerinden biri oldu. Bu dönemde, Türkiye’deki PKK (Kürdistan İşçi Partisi) terör örgütünün Suriye tarafından desteklenmesi, ilişkilerin ciddi şekilde bozulmasına neden oldu. Terör elebaşı Abdullah Öcalan’ın Suriye’de barınması ve buradan faaliyetlerini sürdürmesi, Türkiye için büyük bir tehdit oluşturmuştur. 1998 yılında Türkiye, Suriye’ye açık bir şekilde askeri müdahale tehdidinde bulunmuş ve bu baskı sonucunda Öcalan Suriye’den çıkarılmıştır.

Bu dönemde ayrıca, Fırat ve Dicle nehirlerinin kullanımı konusunda anlaşmazlıklar devam etmiştir. Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında inşa ettiği barajlar, Suriye’nin su kaynaklarına erişimini kısıtlamış ve bu durum iki ülke arasında gerilimi artırmıştır.

2000’ler: Yumuşama ve İşbirliği Dönemi

2000’li yılların başında, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerde belirgin bir yumuşama dönemi başladı. 2000 yılında Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad’ın ölümünün ardından, oğlu Beşar Esad iktidara geldi ve Türkiye ile ilişkileri düzeltme çabalarına girildi. 2002 yılında Türkiye’de Ak Parti (AKP) iktidara geldi ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde önemli gelişmeler yaşandı.

2000’li yılların ortasında, Türkiye ve Suriye arasında serbest ticaret anlaşmaları imzalandı, vize uygulamaları kaldırıldı ve iki ülke arasında yoğun diplomatik ziyaretler gerçekleşti. Bu dönemde, Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kuruldu ve çeşitli alanlarda işbirliği protokolleri imzalandı. Bu yumuşama dönemi, iki ülkenin ekonomik ve kültürel bağlarını güçlendirdi.

2011 ve Sonrası: Suriye İç Savaşı ve Türkiye

2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş, Türkiye ve Suriye ilişkilerinde büyük bir dönüm noktası oldu. Arap Baharı’nın etkisiyle başlayan halk ayaklanmaları, kısa sürede bir iç savaşa dönüştü ve Beşar Esad yönetimi ile muhalif gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Türkiye, başlangıçta Esad yönetimine reform çağrısında bulunmuş ancak bu çağrılar karşılık bulmayınca, Suriye’deki muhalif grupları destekleme kararı aldığı dillendirilmiştir.

Mülteci Krizi

Suriye’deki iç savaş, milyonlarca insanın yerinden edilmesine ve büyük bir mülteci krizine yol açtı. Türkiye, bu süreçte yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteciyi kabul ederek, dünyanın en büyük mülteci barındıran ülkesi haline geldi. Bu durum, Türkiye’nin iç ve dış politikasını önemli ölçüde etkiledi ve ülke içinde çeşitli sosyal ve ekonomik sorunlara yol açtı.

Askeri Müdahaleler ve Güvenlik Bölgeleri

Türkiye, Suriye’deki iç savaşın yarattığı güvenlik tehditlerine karşı çeşitli askeri operasyonlar düzenledi. 2016 yılında Fırat Kalkanı Harekâtı ile başlayan bu süreç, Zeytin Dalı Harekâtı, Barış Pınarı Harekâtı ve Bahar Kalkanı Harekâtı ile devam etti. Bu operasyonlar, Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak ve Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölgeler oluşturmak amacıyla gerçekleştirildi.

İdlib ve İnsani Yardım

Suriye’nin kuzeybatısında yer alan İdlib bölgesi, iç savaşın en yoğun çatışmalarının yaşandığı alanlardan biri oldu. Türkiye, bu bölgede insani yardım faaliyetlerine öncülük etti ve sivillerin korunması için çeşitli diplomatik girişimlerde bulundu. 2018 yılında Rusya ile varılan Soçi Mutabakatı çerçevesinde, İdlib’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmuş ve Türkiye, burada gözlem noktaları kurmuştur.

2020 ve Sonrası: Diplomatik Çabalar ve Yeni Dönem

2020 ve sonrasında, Türkiye ve Suriye ilişkileri, diplomatik çabalar ve uluslararası arabuluculuk girişimleri ile şekillenmeye devam etti. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi çözüm sürecine olan desteğini sürdürürken, aynı zamanda güvenlik ve mülteci sorunlarını da çözmeye çalıştı.

Yorumum

Tarihe baktığıma görünen o ki Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkiler, tarih boyunca çeşitli evrelerden geçmiş ve her dönemde farklı dinamikler ortaya çıkmış. Geçmişten günümüze, dostluk ve çatışma arasında gidip gelen bu ilişkiler, günümüzde Suriye İç Savaşı ile birlikte daha karmaşık bir hale geldi. Türkiye, Suriye’deki krizin çözümü için diplomatik, insani ve askeri alanlarda aktif bir rol oynamakta. İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği, bölgesel ve uluslararası gelişmelere bağlı olarak şekillenecektir. Ancak tarihsel olaylara baktığımızda bu kez durum daha da ciddi görünüyor bu nedenle acil çözülmesi gereken bir problem haline gelmiştir. Kayseri olayları bize bu tehdit boyutunun ne derece ciddi seviyede olduğunu gösterdi. Bu saatten sonra daha dikkatli olunmalı ve olayların diplomatik olarak çözülmesi gerekmektedir. 

 

Derşah Nar – Yazdı…

01-07-2024

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER