Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Derşah NAR

Şeriat ile Yönetilen Ülkeler, Şeriat Sistemi ve Demokrasi ile Laiklik Kıyaslaması

Merhaba,

Bugün sizlere, dünyada şeriat ile yönetilen ülkelerden, şeriat sisteminin nasıl işlediğinden, şeriat ile ilgili birkaç kısa gerçek hikayeden ve demokrasi ile laiklik sistemlerinin şeriatla nasıl karşılaştırılabileceğinden, Cumhuriyet ve kadınlardan  bahsedeceğim. Bu konular, farklı yönetim biçimlerinin anlaşılması açısından önemli bir aydınlanma sağlayacaktır.

Şeriat ile Yönetilen Ülkeler

Dünya üzerinde bazı ülkeler tamamen ya da kısmen şeriat kanunları ile yönetilmektedir. Bu ülkeler arasında Suudi Arabistan, İran, Afganistan, Sudan ve Yemen gibi ülkeler bulunmaktadır. Bu ülkelerde, şeriat kanunları günlük yaşamın birçok alanında uygulanmakta ve hukuki düzenlemeler şeriat esaslarına göre yapılmaktadır.

 

Şeriat Yasalarını Takip Eden Ülkeler

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan’da şeriat, tüm yasaların temelini oluşturur. Bu ülkede, eşcinsel eylemler idamla cezalandırılabilir. Ancak genellikle kırbaçlama ve hapis cezaları verilmektedir. Geçmişte, kamuya açık olarak yapılan kılıçla kafa kesme ve ampütasyonlar yaygındı. Cuma namazından önce gerçekleştirilen bu cezalar, bazen infazdan sonra ibret olması için çarmıha gerilerek tamamlanıyordu. Ayrıca, kişisel yaralanma durumlarında “kısas” olarak bilinen göze göz cezası uygulanabilir, ancak cinayet kurbanının ailesi, kan parası karşılığında hüküm giymiş kişiyi affedebilir.

İran

İran İslam Cumhuriyeti, şeriat temelli bir hukuk sistemine sahiptir. Yargıçlar ikinci dereceden kanıtları değerlendirebilir ve klasik şeriattan farklı olarak İran’da büyük ölçüde hapis cezası uygulanır. Ancak, İran’da kırbaçlama, ampütasyon ve zorla körleştirme gibi cezalar uluslararası insan hakları örgütleri tarafından eleştirilmektedir.

Brunei Darüsselam

Brunei Darüsselam Sultanlığı, 2019 yılında Güneydoğu Asya’da şeriat uygulayan ilk ülke oldu. Brunei Sultanı, uluslararası tepkiler üzerine bazı şeriat cezalarının, örneğin eşcinsel seks ve zina nedeniyle taşlanarak ölüm cezasının uygulanmayacağını duyurdu.

Afganistan

Taliban, 1990’lı yıllarda şeriatın en acımasız cezalarını uyguluyordu. 2021 yılında yeniden iktidara gelen Taliban, bu kez daha ılımlı bir yönetim sözü verdi ancak dünya yine de endişeli. Taliban rejimi, kadınların erkek refakatçi olmadan dışarı çıkmasını yasaklayan ve burka giyme zorunluluğu getiren katı kuralları uygulamaktadır.

Endonezya

Endonezya’nın Açe bölgesi, ülkede şeriat hukukuna sahip tek eyalettir. Kumar, alkol, zina ve eşcinsel seks için halka açık kırbaçlama cezaları uygulanmaktadır. Ancak, merkezi hükümet daha aşırı cezaları, örneğin kafa kesmeyi, onaylamamaktadır.

Sudan

Sudan, 1983 yılında şeriat yasalarını kabul etti. Ancak taşlanarak ölüm cezası gibi cezalar onlarca yıldır uygulanmamaktadır. Ne var ki, her yıl yüzlerce kadın “ahlaksız davranış” nedeniyle kırbaçlanmaktadır.

Pakistan

Pakistan, 1979 yılında Hudud Yönetmeliklerini uygulamaya koydu. Şeriat mahkemeleri, İngiliz ceza kanunu ile paralel çalışmaktadır. 2006’da, tecavüz ve zina davalarının şeriat mahkemelerinden çıkarılması ve şeriat mahkemesi kararlarının ana mahkemelerde temyiz edilmesi sağlanmıştır.

Nijerya

Nijerya’nın kuzeyindeki 12 eyalet, ceza davalarında şeriat uygulamaktadır. Mahkemeler ampütasyon emri verebilir ancak bu cezalar nadiren uygulanmaktadır.

Katar

Kırbaçlama, alkol kullanımı veya yasa dışı cinsel ilişki gibi durumlar için Katar’da hala bir ceza olarak bulunmaktadır. Ancak bu cezalar da nadiren uygulanmaktadır. Örneğin zina, Müslüman bir kadın ve gayrimüslim bir erkek arasında gerçekleştiğinde ölümle cezalandırılabilir, fakat bu tür cezalar da nadiren uygulanır.

Ayrıca Bunuda Eklemekte Fayda Var “Yemen’deki Çocuk Gelin Vakası”

8 Yaşındaki Rawan’ın Trajik Hikayesi

Yemen’de 2013 yılında meydana gelen ve dünya genelinde büyük yankı uyandıran bir olay, 8 yaşındaki Rawan adlı kız çocuğunun evlendirildiği gece kan kaybı nedeniyle hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Rawan, 40 yaşındaki bir adamla evlendirilmişti. Düğün gecesi, cinsel ilişki sonrası meydana gelen kanama ve rahim yırtılması nedeniyle hayatını kaybetti. Olay yerel yetkililer tarafından inkar edilse de, birçok insan hakları aktivisti ve bölge sakini olayı doğruladı ve yerel yetkililerin durumu örtbas etmeye çalıştığını belirtti​..

Kaynaklar; (Al Arabiya)​​ (India Today)​.

İnsan Hakları Örgütlerinin Çalışmaları

Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, Yemen hükümetine 18 yaş altındaki evliliklerin yasaklanması çağrısında bulunmuş ve çocuk evliliklerinin eğitim, sağlık ve genel yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekmiştir. Ancak, ülkedeki siyasi istikrarsızlık ve iç karışıklıklar nedeniyle bu konuda ciddi adımlar atılamamıştır​
Kaynak; (India Today)​.

 

Şeriat Sistemi Nedir?

Şeriat, İslam hukukunun temelidir ve Kuran, Hadis ve İslam alimlerinin görüşlerine dayanır. Şeriat, hem dini hem de dünyevi yaşamı düzenler. Şeriat kanunları, ibadet, ticaret, aile hukuku, ceza hukuku ve kişisel davranışlar gibi birçok alanda kurallar içerir.

Şeriatın Temel Özellikleri:

  1. İbadet ve Ahlak: Şeriat, Müslümanların ibadet pratiklerini ve ahlaki davranışlarını düzenler.
  2. Aile Hukuku: Evlilik, boşanma, miras gibi ailevi konular şeriat kanunları çerçevesinde düzenlenir.
  3. Ceza Hukuku: Hırsızlık, zina, içki içme gibi suçlar için şeriat kanunlarına göre cezalar öngörülür.
  4. Ticaret ve Ekonomi: Ticari işlemler, faizsiz finansman ve zekat gibi ekonomik düzenlemeler şeriata göre yapılır.

Şeriat ile İlgili Bir Kaç Konu;

Suudi Arabistan’da Bir Kadının Mücadelesi

Suudi Arabistan’da şeriat yasalarına göre kadınların araba kullanması uzun yıllar yasaktı. Ancak 2018 yılında, kadınların araba kullanmasına izin verildi. Bu değişim, kadın hakları aktivistlerinin uzun süren mücadelesinin bir sonucu olarak gerçekleşti ve Suudi Arabistan’da kadınların toplumsal hayata daha aktif katılmasının yolunu açtı.

İran’da Dini ve Hukuki Çatışmalar

İran’da bir kadın, başörtüsünü çıkararak kamuya açık bir alanda durduğunda tutuklandı. Bu olay, İran’daki kadınların kıyafet özgürlüğü ve şeriat kurallarının katı uygulamaları arasındaki çatışmayı gösteren bir örnek oldu. Bu tür olaylar, ülkede ciddi tartışmalara ve protestolara neden olmaktadır.

Sudan’da Ceza Hukuku Uygulamaları

Sudan’da, şeriat yasalarına göre zina suçu işleyen bir kadına recm cezası verilmesi kararlaştırıldı. Uluslararası toplumun ve insan hakları örgütlerinin baskıları sonucunda, bu ceza uygulanmadı ve Sudan’da ceza hukukunda reform yapılması gerektiği bir kez daha gündeme geldi.

Demokrasi ve Laiklik ile Şeriatın Kıyaslaması

Demokrasi

Demokrasi, halkın kendi kendini yönetmesi esasına dayanır. Seçimlerle belirlenen temsilciler aracılığıyla yönetim gerçekleştirilir. Demokrasi, birey hak ve özgürlüklerinin korunmasını, ifade özgürlüğünü ve hukukun üstünlüğünü savunur.

Laiklik

Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir sistemdir. Laik devletlerde, hukuki düzenlemeler dini esaslara dayanmaz ve her bireyin dini inanç ve ibadet özgürlüğü korunur. Laiklik, farklı dini inançlara sahip insanların barış içinde bir arada yaşamasını amaçlar.

Şeriat ile Demokrasi ve Laiklik Karşılaştırması

  1. Yönetim Biçimi: Demokrasi, halkın yönetime katılımını ve temsilciler aracılığıyla yönetimi sağlarken, şeriat dini esaslara dayalı bir yönetim biçimidir. Laiklik ise devletin dini kurallardan bağımsız olmasını savunur.
  2. Hukuki Düzenlemeler: Şeriat hukuku, dini kurallara dayanırken, demokrasi ve laiklik hukukun evrensel ilkelerine ve insan haklarına dayalı düzenlemeler öngörür.
  3. Bireysel Özgürlükler: Demokrasi ve laiklik bireysel hak ve özgürlükleri ön planda tutar ve ifade özgürlüğünü korur. Şeriat ise dini kurallar çerçevesinde bireysel davranışları düzenler ve bazı özgürlükleri kısıtlayabilir.
  4. Kadın Hakları: Demokrasi ve laiklik, kadın-erkek eşitliğini savunurken, şeriat bazı alanlarda kadınların haklarını kısıtlayabilir ve toplumsal rollerini dini kurallara göre belirleyebilir.

Cumhuriyet ve Laiklikte Kadına Saygı

Cumhuriyet ve laiklik, modern toplumlarda kadın haklarının geliştirilmesi ve kadına saygının sağlanmasında kritik öneme sahip iki temel ilke olarak öne çıkar. Türkiye’nin Cumhuriyet dönemine geçişi ve laiklik ilkesi, kadının toplumsal ve kamusal hayatta daha fazla yer almasının yolunu açmıştır.

Cumhuriyet’in Kadın Haklarına Katkısı

  1. Kadınların Eğitim Hakkı: Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte, Türkiye’de kadınların eğitim hakkına erişimi genişletildi. 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim birleştirildi ve kız çocuklarının da eğitim alması zorunlu hale getirildi. Bu reform, kadınların toplumsal statüsünü yükseltmede önemli bir adım oldu.
  2. Medeni Kanun: 1926’da yürürlüğe giren Medeni Kanun, kadın haklarının korunmasında dönüm noktasıdır. Bu kanun ile kadınlar, erkeklerle eşit miras hakkına sahip oldu ve evlilikte eşit haklar sağlandı. Ayrıca, çok eşliliğin yasaklanması ve boşanma hakkının tanınması gibi önemli düzenlemeler yapıldı.
  3. Seçme ve Seçilme Hakkı: 1930 yılında belediye seçimlerinde, 1934 yılında ise genel seçimlerde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Bu, kadınların siyasi hayatta aktif rol almasının önünü açtı ve Türkiye, kadınlara bu hakkı tanıyan ilk ülkeler arasında yer aldı.

Laiklik ve Kadın Hakları

  1. Dini Kuralların Etkisinin Azaltılması: Laiklik, devletin dini kurallardan bağımsız olarak yönetilmesini sağlar. Bu sayede, kadınlar üzerindeki dini baskıların azalması ve kadın haklarının evrensel insan hakları normlarına uygun olarak korunması mümkün hale gelir.
  2. Kadınların Toplumsal Hayata Katılımı: Laiklik ilkesi, kadınların sosyal, ekonomik ve siyasi hayata aktif olarak katılmasını destekler. Laik bir düzende, kadınlar dini sınırlamalara maruz kalmadan iş hayatına atılabilir, eğitim alabilir ve kamusal alanda özgürce hareket edebilirler.
  3. Hukukun Üstünlüğü ve Eşitlik: Laik devlet yapısı, hukukun üstünlüğünü ve herkesin kanun önünde eşit olduğunu garanti eder. Bu, kadınların da erkeklerle eşit haklara sahip olduğu ve ayrımcılığa uğramadan toplumda yer alabildiği bir ortam sağlar.

Örnekler ve Etkiler

  • Mustafa Kemal Atatürk’ün Vizyonu: Atatürk, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kadınların aktif rol almasının önemine inanıyordu. Cumhuriyet’in ilanından sonra yapılan reformlar, Atatürk’ün kadınların toplumsal hayatta daha fazla yer alması vizyonunun bir yansımasıdır. Atatürk’ün sözleri de bu anlayışı destekler: “Dünyada her şey kadının eseridir.”
  • Modern Türkiye’de Kadın Hakları: Türkiye’de Cumhuriyet ve laiklik ilkeleri sayesinde, kadınlar bugün eğitimden iş hayatına, siyasetten sanata kadar birçok alanda aktif rol alıyorlar. Ancak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hala kat edilmesi gereken mesafe bulunmaktadır. Modern Türkiye’de kadınların statüsünün geliştirilmesi, Cumhuriyet ve laiklik ilkelerinin devam ettirilmesi ile mümkün olacaktır.

Son Olarak;

Şeriat, demokrasi ve laiklik, farklı yönetim biçimlerinin örnekleridir ve her birinin kendine özgü özellikleri vardır. Şeriat ile yönetilen ülkelerde, dini kuralların günlük yaşamı nasıl şekillendirdiğini ve bu sistemlerin toplumsal dinamikleri nasıl etkilediğini görmekteyiz. Demokrasi ve laiklik ise bireysel özgürlüklerin korunmasını ve devletin din karşısında tarafsız kalmasını amaçlayan sistemlerdir.

Ne yazık ki; Yemen’de çocuk evlilikleri, ciddi bir insan hakları sorunu olarak varlığını sürdürmektedir. Rawan’ın trajik hikayesi, bu sorunun ne kadar acil ve çözülmesi gereken bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Uluslararası toplumun ve yerel yetkililerin, çocuk evliliklerini önlemek ve kız çocuklarının haklarını korumak için daha fazla çaba göstermesi gerekmektedir.

Cumhuriyet ve laiklik, Türkiye’de kadın haklarının geliştirilmesinde ve kadına saygının sağlanmasında temel yapı taşları olmuştur. Eğitim, hukuk ve siyaset alanında yapılan reformlar, kadınların toplumsal hayatta eşit haklarla yer almasını sağlamıştır. Bu ilkelerin korunması ve geliştirilmesi, erkek, kadın, doğa ve canlı haklarının gelecekte de güvence altına alınmasının anahtarıdır.

Bir Başka Araştırma Yazımda Görüşmek Üzere

Derşah NAR

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir